EMLAK GÜNDEMİ

Maketten ve Topraktan Ev Alırken Dolandırılmayın

Ülkemizde yaşanan ekonomik gelişmeler sonucunda, orta boy tasarruf sahiplerinin yatırım aracı arayışları, konut kredilerine ulaşmanın zorluğu ve yüksek maliyetler nedeniyle topraktan ve maket üzerinden konut satışları yaygınlaşmaya başladı.

Gazete Vatan'dan Alican Yıldırım'ın haberine göre, Topraktan ve maket üzerinden konut satın almanın yaygınlaşmasıyla birlikte dolandırıcılık vakaları da artıyor.

TUK0NFED Bankacılık Komisyonu Başkanı Hüseyin Ölmez, konut satın alırken dikkat edilmesi gereken hususları ve dolandırıcılığın toplumsal sonuçlarını açıkladı. Vatandaşların mağdur olmaması için alınması gereken önlemler neler?

Konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Ölmez, "Ülkemizde yaşanan ekonomik gelişmeler sonucunda, orta boy tasarruf sahiplerinin birikimlerine yatırım aracı araması, konut kredilerine ulaşılmasının zor olması ve ulaşılan kredi maliyetlerinin fazla olması nedeniyle, topraktan veya maket üzerinden konut satışı tanıtımları yaygınlaşmaya başlamıştır.

Bu işlemler, çok sayıda konut mağdurunun bulunduğu ülkemizde yeni mağdurlar yaratma riski taşımaktadır." dedi.

Firma tarafından yapılan tanıtımlara dikkat edilmesi gerektiğine vurgu yapan Ömez, "Tanıtımlara dikkat ettiğimizde, konut yapılacağı iddia edilen taşınmazların en son metro istasyonlarına kilometrelerce uzaklıkta ve tarla vasfında olduğu anlaşılmaktadır. Bazı satışlarda, sadece satış ofisinde yapılacak sözleşmelere dayanak yapılarak işlem gerçekleştirilmekte, bazı durumlarda ise hemen hisse tapusu verebileceklerini söylemektedirler.

Hiç şüphe yok ki benzeri işlem yapan bazı yükleniciler, iyi niyetli ve taahhütlerini yerine getirebilecek niteliktedir. Ancak, art niyetli kişiler bu kesime de zarar vermektedir." ifadelerini kullandı.

Konut alacak vatandaşlara önerilerde bulunan TUK0NFED Bankacılık Komisyonu Başkanı Hüseyin Ölmez, "Vatandaşlarımızın zor koşullar altında sahip oldukları birikimlerini art niyetli kişilere kaptırmamaları, dolandırılıp konut mağduru olmamaları amacıyla konut satın almadan önce aşağıdaki önlemleri almalarını önermekteyim:

Satıcı/yüklenici hakkında bilgi almalıdırlar: Yeterli ekonomik gücü olmayan yüklenicinin inşaatı bitirememe ihtimali yüksektir. Burada yüklenicinin de krediye ulaşmakta zorlanacağı ve kredinin pahalı olacağı dikkate alınmalıdır.

Alışverişte kat irtifakı kurulmuş tapu alınmalıdır: Kesinlikle sözleşmeye dayalı ve hisseli tapuyla işlem yapmamalıdırlar. Kat irtifaklı tapu alınırken taşınmaz üzerinde kısıtlama (ipotek, haciz, bazı beyanlar gibi) varsa alınmamalıdır: Bunun için sözleşme imzalanmadan önce satıcıdan takyidatlı tapu kaydı istenmelidir.

Ana taşınmaz kat karşılığı alınmışsa yüklenicinin teminat ipoteği verip vermediği, verildiyse ipotek sözleşmesi incelenmelidir.Satış sözleşmesi noterden yapılmalıdır: Sözleşmedeki ödemeler, inşaatın ilerlemesine bağlı olmalıdır.

Sözleşmeden bağımsız kambiyo senedi verilmemelidir: Kambiyo senedi verilirse mutlaka sözleşmede bu senetler yazılmalı ve senetler üzerine sözleşmeye bağlı olduğu yazılmalıdır.

Sözleşmelerin, “sözleşme koşulları” ile birlikte temlik edilebileceği yer almalıdır.Sözleşme yapılırken mutlaka profesyonel destek alınmalıdır." dedi.

Mevcut dolandırıcılık yöntemlerinden de bahseden Ölmez, "Mevcut konut dolandırıcılıklarına baktığımızda, inşaatlara bir miktar yatırım yapıldığını ve inşaatların yarım kaldığını görmekteyiz. Bu yatırımlar genellikle belli bir süre sonra yıpranmakta ve kullanılmaz hale gelmektedir. Dolandırılan paralarla yapılan bu aldatma yatırımlara harcanan paralar, milli servetin israf edilmesidir.

Bu olaylar belli bir süreçten sonra adli makamlara intikal etmekte ve kolluk güçlerimiz için iş gücü ve masraf oluşturmaktadır. Mevcut ve olası tüm mağdurlar genellikle mağduriyetlerinin giderilmesini devletten talep etmektedir.

Kamu otoritesi bu zararları karşıladığında, bu vergilerimizden karşılanmaktadır. Dolandırıcılıktan elde edilen önemli miktarda paramızın da yurt dışına çıktığı düşünülmelidir.

Özetle, dolandırıcılık kaynaklarımızı art niyetli kişilere kaptırmamıza ve basiretli davranmayan vatandaşlarımızın birikimlerini kaybetmelerine neden olmaktadır.

Bu durum, sadece bireylere değil, toplumumuza da zarar vermektedir. Bu nedenlerle, kamu otoritesinin de ivedi ve caydırıcı önlemler alması gerektiğini düşünüyorum." şeklinde konuştu.