Tarih 21 Ocak 2025, Bolu Kartalkaya yangın faciasında 78 canımızı yitirdik. Hemen sonrasında telefonlar susmadı “binamızda yangın söndürme tüpümüz var mı.” Soruları geldi.
Otellere denetimler başladı, her şey yeniden gözden geçirildi. İhtiyaca göre yönetmelik ve yasal düzenleme yapıldı.
Kapasitelerine göre; kamu kurumlarında, kapasite ve bölge şartlarına göre otel, fabrika ve sanayi bölgelerinde erken uyarı sistemi ile yangına anında müdahale edecek lisanslı eğitimli personel bulundurma zorunluluğu getirildi.
Tarih 11 Ağustos 2021 Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nin Batı Karadeniz Bölümü'nde etkili olan aşırı yağış sonucu meydana gelen sel, su baskını ve heyelanlar. Kastamonu, Sinop ve Bartın illerini etkileyen sellerde toplam 97 kişi hayatını kaybetti, 228 kişi ise yaralandı. Kastamonu, Sinop ve Bartın afet bölgesi ilan edildi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, Batı Karadeniz'deki sel felaketinin Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli sel baskınlarından bir tanesi olduğunu ifade etti.
Sonrasında ne oldu, dendi ki dere yataklarına ev yapmayalım, ruhsat vermeyelim, dere yataklarını daraltalım, köprüleri kemerli değil dereye uygun yapalım, halkı bu konularda bilinçlendirelim..
Tarihler, 2010 Zonguldak/Kilimli (grizu patlaması), 13 Mayıs 2014 Soma Maden Faciası, 28 Ekim 2014 Ermenek Maden
Faciası, 2022 Bartın/Amasra (grizu patlaması) , bu maden facialarında onlarca canımızı yitirdik.
Sonrası, İş güvenliği yasası, Yeterli mühendis istihdamı, acil eylem planları hazırlandı gibi bir sürü tedbir ve önlemler konuşuldu bazıları hazırlandı bazıları uygulandı..
Felaket sonrası tedbirde üzerimize yok.
Tarih 6 Şubat 2023, çok yakın bir tarih hala etkileri devam etmekte..
6 Şubat 2023'te Türkiye, tarihinin en yıkıcı ve ölümcül felaketini yaşadı.
Kahramanmaraş merkezli iki depremde, resmi verilere göre 53 binden fazla kişi hayatını kaybetti.
11 ilde ağır yıkıma neden olan depremler, 13 milyon kişinin hayatını doğrudan etkiledi.
Kayıpların acısı ise hâlâ taze.
Ve o günden bu yana uzmanlardan ortak tek bir ses var “Marmara’ya Dikkat, İstanbul’a dikkat”
23 Nisan öğlen saatlerinde Silivri açıklarındaki 6.2 büyüklüğündeki deprem İstanbul başta olmak üzere Sakarya’ya kadar paniğe neden oldu.
Tesellimiz deprem ilk belirlemelere göre bir yıkıma yol açmadı.
Sanki bir uyarıydı, 23 Nisan’dan dolayı okulların tatil olması da, öğle saatlerinde olması da şanstı. İstanbul gibi kaos bir şehirde yine de camdan atlayarak yaralananlar oldu..
Zaman, bu uyarıyı göz ardı etmeden gereğini yerine getirme zamanı...
Görüyoruz ki bu işin şakası yok...
Felaket, “Geliyorum” diyor.
Her deprem olduğunda başlayan ve özel hassasiyet barındıran konu başlıkları yine gündemize alıyoruz.
Ana haberler deprem çantasına ne koymalıyız haberleri geçiyor. Bu her sene Ramazan ayında sakız orucu bozar mı ?
Sorusunu akla getiriyor.
Japonların alıştığını, öğrendiğini biz neden öğrenemiyoruz ?
Aynı akıl, bilim ve teknoloji bizde de var.
Peki, biz ne yapıyoruz ?
Onca depremler yaşamamıza ve bütün bu depremlerin bedellerini çok acı şekillerde ödememize rağmen, bir türlü gerekli önlemleri almıyor ve yanlış üstüne yanlış yapmaya devam ediyoruz.
Bizim de deprem mevzuatımız var; gerekli kanun ve yönetmelikleri biz de çıkardık. Kanunlara, mevzuata uymamayı uyanıklık zannettik ve böyle zannetmeye devam ediyoruz ne yazık ki.
Yanlış yerlere, uygunsuz binaları yaptık ve nasılsa ‘düzenleme arkadan gelir’ bir imar affı çıkar, bu işten kurtuluruz dedik.
Öyle yaptık ve kurtulduğumuzu zannettik.
Odak noktamızın deprem öncesi olması şart. Binaların sağlamlığı, zemin etüdü ve sarsıntının zararını eritecek adımlar şart.
Yaşadığım şehrin Belediye Başkanı Sayın Yusuf Alemdar’ı bu konuda tebrik ederim göreve geldiğinden beri her mecliste her toplantıda bu asıl konumuzu Deprem gerçeğini hatırlatmakta ve uygulama yönünde gerekli adımları cesurca atmaktadır.
Hayatı ertelemediğiniz bir hafta geçirmeniz dileğiyle.