Aydınlık'ta yer alan habere göre, Merkez Bankasının hazırladığı Konut Fiyat Endeksi’ne göre konut fiyatları enflasyon karşısında reel olarak düşüyor.
Son açıklanan endekse göre reel düşüş yüzde 16’yı aşmıştı. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre de konut satışları, nisan ayında Mayıs 2021’deki tam kapanmanın ardından en düşük düzeye geriledi. Pandemiden sonraki en durgun konut piyasası görüldü.
Konut piyasasındaki durgunluk göstergelerine karşın hükümet, talebi düşürmeye yönelik yeni düzenlemeler üzerinde çalışıyor.
Gelecek ay Meclis gündemine; gayrimenkul değer artış kazancı vergisi ile devir işlemlerinin artık gerçek satış bedeli üzerinden yapılmasını sağlayacak düzenlemelerin geleceği gkonuşuluyor.
İddialara göre gerçek satış bedelinin beyan edilmemesinin önüne ekspertiz ile geçilecek. Aynı zamanda birden fazla evi olanlardan katlamalı emlak vergisi alınması değerlendiriliyor.
Gündeme gelen düzenlemeler ile durgun olan piyasanın daha da durgunlaşacağına ve fiyatlarda ciddi bir düşüş meydana gelip gelmeyeceğine ilişkin tartışmalar öne çıkıyor.
YENİ SORUNLAR DOĞURABİLİR
Gündemdeki tartışmaları emlak odası başkanlarına sorduk. Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası (ATEM) Başkanı Hakan Akçam, düzenlemelerin gayrimenkulün yatırım aracı olarak kullanılmasının önüne geçerek, barınma ihtiyacını karşılayacakların önünü açacağını kaydetti.
Akçam şunları ifade etti:
“Eksperle değerleme yapılma zorunluluğu bizim de desteklediğimiz bir şeydi. Türkiye'deki tüm gayrimenkullerde değerleme raporu yapılsın. Vatandaş kendi gayrimenkulünün değerini kendisi belirlemesin.
Güzel bir uygulama olacak ama yeni sorunlar doğuracak. Çünkü vatandaşın belediye rayiç bedeli 2 milyon iken konut 7-8 milyon. 2 milyon göstermiş olan kişiler, aradaki makastan kaynaklı ciddi bir vergiyle karşı karşıya gelecek.
Belediye rayiç bedeliyle reel fiyat arasındaki açığı bir kereye mahsus istisna edip devam edilebilir diye düşünüyoruz.
Tapu harçlarında yüzde 1 indirim olması yönünde talebimiz oldu. Bunlar inşallah olur ama değerleme raporuyla satışların gerçekleşmesi piyasaya biraz daha çeki düzen verecek gibi duruyor.
YATIRIM DEĞİL İHTİYAÇ
“Birden fazla evi olanlardan katlamalı vergiyi de 1,5 yıldır savunanlardanım. İki konutu olan şahıs, üçüncü konutu aldığı zaman vergilendirsin.
Çünkü vatandaşın barınma ihtiyacı, yatırım aracı olarak kullanılmaz. Barınma ihtiyacı, ihtiyacı olan kişiler tarafından alınsın veya kiralansın.
Ama diğer tarafta da vatandaşın 20-30 tane konutu var. Piyasayı da o belirliyor. Buradaki adaletsizliği de ortadan kaldırmış olacak ve devletimize de ciddi bir vergi oluşmuş olacak.
“Bu düzenlemeler durgunluk yaratmaz. Çünkü burada gayrimenkulü yatırım aracı olarak kullanan sayısı barınma ihtiyacının sayısından çok fazla. Yatırım aracı sayısı azalırsa piyasadaki konut sayısı artacak ve fiyatlara aşağı doğru bir tetikleme olacak. Dolayısıyla barınma ihtiyacı olan kişilerin de önü açılacak.”
DÜŞÜK BEYAN ÖNLENMELİ
Düzenlemelerin kayıt dışılığın artmasına da neden olabileceğine işaret eden İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa, bir defaya mahsus istisna getirilmesini önerdi. Aşa, şu vurguları yaptı:
“Değer artış kazancı vergisi ve düşük beyanı önleme konusunu biz yıllardan beri dile getiriyoruz. Ama daha önce düşük beyanda bulunan kişiler beyanını yükseltemiyor. Yükselttiği zaman ciddi bir vergi ödüyor.
O yüzden düşük beyan başlayınca öyle gidiyor. Bu hem devletin hem de belediyenin vergi kaybına sebep oluyor. Düşük beyanın önlenmesi için çözüm önerisi olarak sunduğumuz şuydu:
Bir defaya mahsus beyan affı gelsin. Vatandaş tam değerini beyan etsin. Neticede kanun doğru; yüze alınan gayrimenkul, enflasyonla birlikte 200 bin değere ulaşıyor. Fakat vatandaş 1 milyona satıyor. Aradaki 800 binden kâr vergisi alınacak.
“Yüzde 2 tapu harcı da çok. Caydırıcı oluyor. Bunun düşürülmesini önerdik. Dediler ki devletin vergi kaybı olur. Hesabını yaptık; harçlı vergi geliri üç katına çıkıyor. Vatandaş da düşük beyanda bulunmuyor, vergi kaybının önüne geçiliyor.
‘BİZE YETKİ VERİN’
“Ekspertiz raporuyla ise yine ceza yazılacak vatandaşa. Bunlar geçici ve başka sorunlar yaratacak önlemler. Ayrıca bu kadar ekspertizlik ihtiyacını kim karşılayacak. Yetişmez.
Biz odalar olarak bunu da teklif ettik. Bize yetki verin. Tüm paydaşların ortak çalışmasıyla bu işin kalıcı bir şekilde çözülmesi lazım.
Özetle ekspertiz olmalı, ucu açık olmadan kademeli bir şekilde değer artış vergisi olmalı. Ancak mutlaka beyan affı olmalı ve bize yetki verilmeli.”