Yazılı açıklamasında toplam konut kredisi büyüklüğünde 2014-2018 döneminde yaşanan artışın ekonomide yaşanan kur şoku ile ağırlaşan sorunlarla birlikte tersine döndüğünü belirten Ateş, Bankacılık Denetleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre bu yıl mart ayının ilk haftası itibarıyla 439 milyar liraya ulaşan konut kredi hacminin yıllık bazda yüzde 18,6 oranındaki artışına dikkat çekti.

Konut Satışları Neden Artıyor? Konut Satışları Neden Artıyor?

Ateş, şunları kaydetti:

“Ancak rakam enflasyondan arındırıldığında yüzde 29 oranında sert bir daralma söz konusu… Mart 2022-2023 döneminde de konut kredilerinin büyüklüğü reel olarak yüzde 20 gerilemişti. Piyasadaki daralmanın sürpriz olmadığı ortada. Bankaların konut kredisine uyguladığı ortalama faiz oranı Haziran 2023’ten bu yana yüzde 18’den yüzde 41’e ulaştı. Bazı kampanyalarla faizin aşağıya çekildiği izleniyor ancak faizin yanı sıra yüksek konut fiyatları ve düşen alım gücü nedeniyle konut krizi artık daha derin.”

2018 yılından bu yana izlenen yanlış politikalar sonucunda ekonomide dikiş tutmadığını ve bozulan dengelerin konuta erişim tarafında yıkıcı olduğunu belirten Ateş, “TÜİK verilerine göre konut sahipliği oranı 2014 yılında a,1 iken geçen yıl V,2’ye geriledi. Aynı zamanda devletin sosyal konut üretimi sınırlı kaldı. Merkez Bankası da son Enflasyon Raporu’nda konut sahiplik oranının alt gelir gruplarında düşük seviyelerde olduğuna dikkat çekti.” dedi.

Ateş, şubat ayında konut satışları artsa da ipotekli satışlarda gerilemenin sürdüğünü belirterek, “Artan kentsel dönüşüm ihtiyacına rağmen Mart 2024 itibarıyla bankalarca vatandaşlara kullandırılan konut kredisi tutarı reel bazda keskin biçimde düştü. Yıllık gerçekleşen yüzde 29’luk daralma, tarihi gerilemelerden biri oldu. Kredi maliyetleri vatandaşın gücünü çok aşıyor. Ev sahibi olmak orta gelirli için de imkânsız hale geliyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise konuta erişimin 2026’da enflasyonun tek haneye inmesiyle kolaylaşacağını söyleyerek hayal dağıtıyor.” şeklinde konuştu.

Ateş, şöyle devam etti:

“Konutun yatırım aracı haline gelmesi sıkıntılı iken devletin kısıtlı üretimi kapsamında kiralık ev arzı için bu da gerekli. Öncelikle sağlıklı bir planlama yapılması ihtiyacı ortada. Reel konut fiyatları gibi kiralar da yılık bazda şimdilerde gerilese bile halen çok yüksek. Özellikle büyükşehirlerde memurundan işçisine, emeklisinden öğrencisine mağdur olan vatandaş iktidardan palyatif önlem değil artık kalıcı çözüm bekliyor.”

“Sektör zorda”

Ülkenin önemli bir kısmında kentsel dönüşüm ihtiyacı büyük ve acil iken konut kredisine erişimin zorlaşmasının büyük bir darboğaz yarattığını ifade eden Ateş, bu kapsamda yalnızca İstanbul özelinde hayata geçirilen “Yarısı Bizden” kampanyasının bir “seçim yatırımı” olarak gözüktüğünü ve kampanyaya mevcut ekonomik şartlarda başvuru sayısının sınırlı kalmasını beklediklerini belirtti.

Ateş, “Konut ihtiyacı artarken sektör de zorda… Geçtiğimiz yılın ikinci çeyreğinden itibaren yapı ruhsatı verilen daire sayısının yeniden artışa geçmesi arzda deprem bölgesi ile sınırlı bir hareketlilik olduğunu teyit ediyor. Nitekim konut piyasasındaki gerilemeyle ülke genelinde çok sayıda yapı müteahhidi iflasın eşiğinde ve sektörün takipteki kredi oranı yükseliyor.” diyerek açıklamalarını tamamladı.

Editör: Gayrimenkul Gündemi