EMLAK SÖZLÜĞÜ

Ev Sahibiyle Kiracı Arasında ‘El Sıkışma’ Ne Kadar Geçerli?

Gayrimenkul sektöründe sık karşılaşılan durumlardan biri, ev sahibi ile kiracının yalnızca sözlü olarak anlaşmasıdır. “El sıkıştık, anlaştık” cümlesi güven ilişkisine dayansa da, hukuki açıdan ciddi riskler barındırır.

Sözlü Anlaşma Geçerli mi?

Türk Borçlar Kanunu’na göre konut kiraları yazılı şekle tabi değildir. Yani taraflar arasında bir kira sözleşmesi sözlü olarak da kurulabilir. Ancak bu durum, ispat yükümlülüğü açısından büyük sorunlara yol açabilir.

Yazılı Sözleşme Neden Önemlidir?

Yazılı kira sözleşmesi; kira bedeli, ödeme tarihi, depozito, kullanım amacı, tahliye şartları gibi birçok konuyu netleştirir. Olası bir uyuşmazlık durumunda mahkemeye sunulabilecek en güçlü delil yazılı sözleşmedir. Sözlü anlaşmalarda ise ispat zorluğu doğar ve kiracının hukuki koruma alanı geniştir.

Kiracı Tahliyesinde Sözlü Anlaşmanın Riski

Ev sahibi, yalnızca sözlü bir mutabakatla evi kiraya verdiyse ve sonrasında tahliye talep ediyorsa, ciddi zorluklarla karşılaşabilir. Çünkü kiracı yazılı bir taahhüt vermediği sürece, sözlü anlaşma ile yapılan tahliye talepleri çoğu zaman reddedilir. Bu da ev sahibinin mahkeme sürecine gitmesini gerektirir.

Gayrimenkul Danışmanları Nelere Dikkat Etmeli?

Danışmanlar, ev sahibi ve kiracıyı mutlaka yazılı sözleşmeye yönlendirmelidir. Her iki tarafın da haklarını koruyacak, şeffaf ve detaylı sözleşmeler hem danışmana olan güveni artırır hem de sonradan doğabilecek anlaşmazlıkların önüne geçer.

Sözlü anlaşma, hukuken geçerli olsa bile ispat ve uygulama açısından ciddi zaaflar içerir. Profesyonel bir yaklaşım, yazılı sözleşme ile başlar. Kiralama sürecinin her adımında belgeli ve şeffaf olmak, hem ev sahibi hem kiracı hem de gayrimenkul danışmanı için en sağlıklı yoldur.