Yeni Şafak'tan Mehmet Ali Parto'nun haberine göre, SPK gözetiminde faaliyet gösteren Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği’nin (TDUB) Türkiye genelinde 155 şirketi ve 10 bine yakın değerleme uzmanı bulunuyor. Uzmanlar, belirlenen gayrimenkulün hak ve faydalarının değerlemesini yapıyor.
Konutun imar kayıtları, proje bilgileri, konumu ve sosyal değeri analiz edilerek yasal karşılığı olan uluslararası standartlarda ayrıntılı bir rapor hazırlanıyor. Yabancıya konut satışında ve kredili satışlarda ise, uzmanlar tarafından bir rapor hazırlanmamışsa işlem gerçekleşmiyor.
ALTYAPISI HAZIRLANIYOR
Gayrimenkul sektöründeki haksız kazanç ve vergi kayıplarının önüne geçmek için son dönemde sıkça gündeme gelen Gayrimenkul Değerleme Sistemi’nin altyapısı oluşturuluyor.
Rayiç bedel yerine gerçek değer üzerinden işlemin, devletin gelir kaybını önlemesinin yanında vatandaşa da fayda sağlayacağını söyleyen Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği (TDUB) Başkanı Yaşar Bahçeci, “Maliye ve Çevre, Şehircilik Bakanlığımız ile hükümetin, bütün gayrimenkul alım-satımlarında değerlemeyi zorunlu hale getirme projesi var. Sistemle ilgili çalışmalar sürüyor, altyapısı hazırlanıyor. Gayrimenkulde alım-satım yapan herkes bu raporu almalı. Konutun gerçek değerinin bilinmesi açısından bu çok önemli” ifadelerini kullandı.
RAPOR BEDELİ 3 BİN 750 TL
Avrupa’da ve diğer ülkelerde bu uygulamanın zorunlu olduğunu belirten Bahçeci, şunları kaydetti:
“Rapor bedeli yurt dışında 400 avrodan başlıyor. Ev fiyatlarına oranladığımızda oldukça yüksek. Bizde ise 3 bin 750 lira + KDV, gayet cüzi bir rakam. İnsanlar 1 milyon liraya aldığı araba için ekspertiz yaptırıyor ama çoğu 6-7 milyon liralık konut için bu işlemden kaçıyor.
Araç satışındaki sistem kesinlikle konutta da uygulanmalı. Çünkü satış esnasında konut hakkındaki doğru bilgiler ancak değerleme uzmanının ayrıntılı çalışması ile belli olabilir.
Geçen yıl 1,3 milyon değerleme raporu verdik. Bu yıl sonunda ise 1 milyonu geçeceğiz. Raporun çıkma süresi 1-2 gün sürüyor. İşlemler hızlı ilerliyor. Sistem uygulanırsa bu işin altından rahat kalkarız. Biz finans sisteminin sigortasıyız. Ayrıca, uzmanlık için gençlere yeni istihdam kapıları da açılacak.”
MANİPÜLASYONA 15 MİLYON TL CEZA
Bahçeci, gayrimenkul değerlemelerinde çok büyük bir rant oluştuğunu ve çok sayıda manipülasyon tespit ettiklerinin bilgisini de verdi. Bahçeci, “Özellikle yabancıya vatandaşlık için yapılan satışlarda büyük usulsüzlükler var. SPK lisansı olan 155 değerleme şirketinin üçte biri için soruşturma yürütüyoruz.
Sonuçlanan dosyalara 15 milyon lira ceza kestik. 100’den fazla dosyada inceleme sürüyor. Çok büyük cezalar da gelebilir. Yasal ve mevcut değer olarak iki değer var bizde. Sadece değer değil teknik bir rapor da veriyoruz. Değeri yanlış tespit ettikleri için bir sürü firmaya ceza uyguladık” diye konuştu.
KAYIT DIŞILIK VE VERGİ KAYBI BİTER
“Harç oranları yüksek olduğu için herkes evinin bedelini düşük gösteriyor ve vergi kaybı oluyor. Tapu devirlerindeki harç oranı yüzde 4’ten yüzde 1,5’a düşürülerek kolaylık sağlanabilir. Vatandaşı mağdur etmemek için devlet de elinden geleni yapmalı” diyen Yaşar Bahçeci;
“Sistem devreye alınırsa devletin kasası dolacak. Kayıt dışılık önlenecek, vergi kaybı azalacak. Alıcının kafasındaki, 'satıcı acaba beni yanıltıyor mu' soruları da ortadan kalacak. Ayrıca, bu sebepten kaynaklanan birçok emlak davası da devre dışı kalacak” değerlendirmesinde bulundu.
KİRALIK EVLERE DE DEĞERLEME
Yaşar Bahçeci, kiralık evlere yönelik değerleme süreciyle ilgili bilgi verdi. Bahçeci sözlerine şöyle devam etti: “Uygulama kılavuzlarımız var, konutu nasıl değerleyeceğimizi tanımlıyoruz, eğitimler veriyoruz.
Uzmanlarımız; oteli, AVM’yi, akaryakıt istasyonunu nasıl değerleyecek bunların hepsi teknik bilgi ve detay gerektiriyor. Ayrıca, kiralık konutlara da değerleme yapıyoruz. Kira tespit raporu veriyoruz. Ücreti yine değişmiyor."