Özellikle Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri, tek bir oran yerine dört farklı veri halinde yayımlanıyor. Bu oranlar şunlardır:
-
Bir önceki aya göre değişim oranı
-
Geçen yılın Aralık ayına göre değişim oranı
-
Geçen yılın aynı ayına göre değişim oranı
-
12 aylık ortalamalara göre değişim oranı
Dolayısıyla, kira sözleşmelerinde yalnızca "TÜFE" ifadesi yer aldığında, hangi oranın esas alınması gerektiği netleşmeyebilir. Bazı sözleşmelerde "TÜFE/ÜFE/2" gibi ifadeler bulunur. Ancak burada da "TÜFE" ve "ÜFE" (Üretici Fiyat Endeksi) arasında belirtilen bölü işaretinin nasıl yorumlanacağı belirsizdir. Ayrıca, ÜFE'nin de dört farklı rakamla açıklandığı düşünüldüğünde, kira artış oranı hesaplaması karmaşık bir hale gelebilir.
Kanun Ne Diyor?
Türk Borçlar Kanunu'nun 344. maddesi, kira sözleşmelerinde artış oranı net olarak belirtilmemişse, TÜİK tarafından açıklanan "12 aylık ortalama TÜFE" oranının esas alınacağını öngörmektedir.
Bu düzenleme, belirsizlikleri gidermek adına önemli bir kriter sunar. Eğer kira sözleşmesinde açık bir artış şartı bulunmuyorsa, sözleşme süresi boyunca bu oran uygulanır. Ancak kira sözleşmesinde herhangi bir artış şartı belirtilmemişse ve taraflar anlaşmazlığa düşerse, kira tespit davası açılması mümkündür. Bu tür durumlarda:
-
Artış şartı olmayan kira sözleşmelerinde kira tespit davasının, yeni kira döneminin başlamasından önce açılması gerekir.
-
Eğer sözleşmede bir artış şartı yer alıyorsa, geriye dönük olarak yılın herhangi bir ayında kira tespit davası açılabilir.
Bu noktada, belirsizliklerin önüne geçmek için kira sözleşmelerinde açık ve net ifadeler kullanılması büyük önem taşımaktadır. Özellikle TÜFE oranının hangi veriye dayanarak hesaplanacağının sözleşmeye eklenmesi, ileride doğabilecek hukuki anlaşmazlıkları engelleyebilir.