Konut Fiyatlarındaki Gerileme Satışları Harekete Geçirdi
Son bir yıl içerisinde konut fiyatları, enflasyondan arındırılmış verilerle dokuz ay boyunca düşüş gösterdi. Kasım 2024 itibariyle, Konut Fiyat Endeksi nominal bazda %29,4, reel bazda ise %12 oranında geriledi. Bu durum, uzun bir süredir beklemede olan konut alıcıları için yeni fırsatlar yaratıyor.
Konut fiyatları halen görece yüksek seviyelerde olsa da fiyat balonunun bir kısmının sönmesi, piyasanın hareketlenmesini sağladı. Özellikle peşin ödeme yapabilen alıcılar, fiyat avantajlarından faydalanıyor. Temmuz 2024 öncesindeki dönemde durgun bir seyir izleyen konut piyasası, bu fiyat düşüşüyle birlikte yeniden canlandı.
Faiz Beklentileri Konut Talebini Öne Çekiyor
Finans piyasalarında bir süredir Merkez Bankası'nın faiz indirimine yakın zamanda başlayabileceği konuşuluyor. Bu beklenti, konut alımını öne çekerek satış rakamlarını yukarı taşımış olabilir.
Politika faizlerinin düşmesi durumunda piyasanın daha da hareketlenmesi bekleniyor. Ancak bu durum aynı zamanda fiyat artışlarını da tetikleyebilir. Bu nedenle, belli bir birikimi olan alıcılar için faiz oranları düşmeden harekete geçmek daha avantajlı bir strateji olarak öne çıkıyor.
Yastık Altı Birikimler Konut Piyasasına Akıyor
Konut satışlarının büyük bir kısmı halen peşin ödemelerle gerçekleşiyor. Kasım ayında ipotekli satışlar, toplam konut satışların sadece %14'ünü oluşturdu. Bu oran, 2023'ün ilk 11 ayına kıyasla %21'lik bir gerilemeyi işaret ediyor. Yastık altı birikimlerini kullanarak konut alımı yapan alıcıların artış gösterdiği de gözlemleniyor.
Konut Sektöründe Süreklilik ve Erişilebilirlik Önemli
Türkiye'de konut fiyatlarının makul seviyelere gerilemesi, sosyal bir ihtiyacın karşılanması açısından kritik önem taşıyor. Ancak azalan konut stokları ve faiz oranlarındaki olası gerilemelerle birlikte, mevcut fiyat düşüşü trendinin sürekliliği belirsizliğini koruyor.
Erişilebilir ve güvenilir konutların temini için kapsamılı bir yol haritasına ihtiyaç var. Bu strateji; arazi fiyatları, inşaat maliyetleri, denetim mekanizmaları ve işgücü potansiyeli gibi çeşitli faktörleri kapsamalıdır. Doğru planlama ve politikalarla konut sektörü hem ekonomik hem de toplumsal fayda sağlayacak şekilde geliştirilebilir.