Prefabrik evler olarak sektör hafızamıza kazınan fabrikasyon üretim modeli, kendisini geliştiriyor. Belli ölçülerde üretilen parçaların montajı ile ortaya çıkan modüler yapılar son yıllarda çağ atlamış gibi görünüyor. Dünyada çok ünlü şirketlerin bu konuda yeni şirketler kurduğu modüler yapı tekniği offsite construction olarak adlandırılıyor. Türkiye’de bu konuda yol kaydetmiş şirketlerden biri ve kurucusu Ayhan Uçar’a bu konuda merak ettiklerimizi sorduk.
Modüler Yapı Nedir?
Model tasarımlarının belirlenmesi, bunu oluşturacak ürünlerin belirlenmesi ve her bir parçanın hesaplanarak bir fabrika ortamında üretilerek istenilen yerde montajlanarak bir yaşam alanına dönüşen konut modeli olarak niteleyebiliriz. Bu sektörün temelini prefabrik yapı modelleri oluşturmuş olsa da şimdilerde ahşap ve çelik yapı elemanlarının birlikte veya tamamen kendi başlarına kullanılarak modüler yapılar üretildiğini görebiliyoruz. İngilizce dilinde “House” olarak tanımlanan müstakil ev modeline uyan bir üretim olsa da şimdilerde çok katlı modüler yapılar ortaya çıkarmak mümkün.
Enerji Verimli ve Deprem Dayanıklı
Ülkemizin dörtte üçünün deprem bölgesi içerisinde olduğu bilgisinden hareketle konut üretim tekniğimize baktığımızda, bir şeylerin değişmesi gerektiğini görebiliyoruz. Konu hakkında görüşlerini sorduğumuz Werra Modüler Yapı İş Geliştirme Müdürü Ayhan Uçar: “Offsite construction olarak tarif edilen modüler yapılar, klasik inşaat uygulamalarından ayrışıyor. Kullanılan malzemeler ve montaj uygulamaları ile deprem riskine karşı ev sahiplerini maksimum koruyabiliyor. Bir modüler yapının çok katlı uygulamalarında bile, aynı kattaki konvansiyonel konutlara göre büyük bir deprem direnci mevcut. Ayrıca; enerji verimliliği noktasında üst düzey avantaj sağlıyor. Yalıtım elemanlarının montaj esnasında çok kolay ve hızlı uygulandığı modüler yapı modelimiz, enerji avantajlı ev sahibi olmayı kolaylaştırıyor.” bilgisini paylaştı.
Süreç Nasıl İşliyor?
Modüler yapı konseptinde bir ev sahibi olmak isteyen kişiler için sürecin işleyişini sorduğumuz Ayhan Uçar: “Bizden ev talebinde bulunan müşterilerimiz ile ilk görüşmeyi gerçekleştirir ve tam olarak ihtiyaçlarını belirleriz. evin yapılacağı arsa için bir fizibilite çalışması başlar ve ilgili belediyeden resmi durum kontrolü yapılır. Buna göre mimari tasarım ve kullanım alanı belirlenir ve fiyat netleşir. Sözleşme yapılması akabinde fabrikada üretim sahada ise çalışma başlar. Klasik inşaat sürecinde yaşanabilecek aksaklıklar bizim ev modelimizde yaşanmadığı için süreçler belirlenen tarihler arasında plana uygun şekilde devam eder. İmalatı biten evin bileşenleri tıra yüklenir ve montaj için ilgili bölgeye götürülür. Bundan sonrası, tamamen profesyonel montaj ekibinin parçaları birleştirmesi ve evin son kullanıma uygun hale getirilmesi sürecidir. Müşterilerimize sadece aboneliklerini yaptırmak kalır.” bilgisini paylaştı.
Ekonomiye Büyük Katkı Sağlanır!
Ülkedeki ekonomi sorunları ve döviz ihtiyacına karşı, modüler yapıların önemli bir ihracat kalemi olacağını belirten Ayhan Uçar; “Türkiye’nin konut politikasında yabancıya satış ile vatandaşlık gibi bir uygulama var. Yabancı yatırımcıya satış ile ülkeye döviz girdisi sağlanmaya çalışılıyor. Konutu artık tamamen bir ürün halinde bir çıktı olarak alabiliyoruz. Bu ürünü ülkenin talep edilen bölgesine götürüp montaj yaparak kullanıma hazır hale getirebildiğimiz gibi, farklı ülkelere bir ihracat ürünü olarak da pek tabi kullanabiliriz. Pandemiyle birlikte konut arzında aksama yaşayan tüm çevre coğrafyamıza modüler yapıları bir alternatif olarak ihraç edebiliriz.” Açıklamasında bulundu.