Kutlu’nun paylaşımında, şu ifadelere dikkat çekildi:
“İskan alınmak üzere”
Henüz iskan alınmamış binalarda oturmak risklidir. Yasal süreç tamamlanmadan binada yaşamak hem cezai yaptırım hem de güvenlik riski doğurur.
“Duvara matkap girmiyor”
Bu ifade, aşırı beton kullanımıyla övünülmeye çalışılsa da, uygulamada yanlış malzeme seçimi ya da işçilik hatalarını örtbas etme çabası olabilir.
“O kadar çok demir attık ki el girmiyordu”
Demir miktarı fazla olabilir, ancak bu mühendislik standartlarına uygunluk anlamına gelmez. Önemli olan statik projeye uygunluk ve kalite denetimidir.
“Projesi 20 kata göre tasarlandı, ama 4 kat yapıldı”
Bu tür söylemler bilimsel bir dayanağa sahip değildir. Proje hangi kata göre hazırlandıysa o kata göre uygulanmalıdır. Aksi durumlar mühendislik açısından ciddi sorunlar doğurur.
“Bu bina müteahhitin oğluna yapıldı”
Yapının kalitesini garanti etmek için bu tür söylemler yetersizdir. Bağımsız denetim ve belgelerle kalite teyit edilmelidir.
“Amortisörlü bina sistemi var”
Türkiye'de amortisörlü sistem gibi ifadeler pazarlama amacıyla kullanılabilir. Gerçekte bu sistemlerin mühendislik altyapısı ve yönetmeliklere uygunluğu kontrol edilmelidir.
“A kalite beton kullandık”
"A kalite" gibi ifadeler belirsiz ve subjektiftir. Önemli olan C sınıfı ile tanımlanan, standartlara uygun beton sınıfıdır.
“Bu binanın yapımında 3 kırıcı bozuldu”
Bu tür söylemler, inşaat sürecindeki zorluğu vurgulamak için söylense de, kaliteyi ölçmekte bir kriter değildir.
“2025 Deprem Yönetmeliğine uygun”
2025 yılına dair deprem yönetmeliği henüz yürürlükte değilse, bu ifade yanıltıcı olabilir. Geçerli olan son yönetmeliğe uygunluk belgelenmelidir.
Alper Kutlu, bu tür cümlelerin alıcıları etkilemek için abartılı ya da teknik dışı söylemler olduğunu belirterek, daire alırken mutlaka yapı denetim raporlarının, iskan belgelerinin ve ruhsat bilgilerin kontrol edilmesi gerektiğini vurguladı.