Ancak bu süreç, birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Vatandaşlar, kentsel dönüşüm projelerinde evlerinin küçülmesini istemezken, müteahhitler ise “Ev küçülse de değeri artıyor” görüşünü savunuyor. Ayrıca inşaat maliyetlerinin sürekli artması, kentsel dönüşüm sürecinde karşılaşılan en büyük zorluklardan biri olarak öne çıkıyor. Yeni yapılardaki yüksek katlı binalar ise şehirlerin iklimini etkileyerek ısı adası oluşumuna neden olabiliyor.

Taraflar Arasında Anlaşmazlıklar Sürüyor

6 Şubat depremlerinin ardından hız kazanan kentsel dönüşümde vatandaşlar, evlerinin küçülmesini kabul etmezken, müteahhitler değer artışına dikkat çekiyor. Apartman sakinlerinin ortak karar alamaması ve artan inşaat maliyetleri, sürecin önündeki önemli engeller arasında yer alıyor. Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Hakan Şişik, kentsel dönüşüm sürecinin daha sağlıklı ilerleyebilmesi için hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi hem de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yeni yönetmelikler üzerinde çalıştığını belirtti.

'Yerinde Dönüşüm'e Vergi ve Harç Muafiyeti 'Yerinde Dönüşüm'e Vergi ve Harç Muafiyeti

Kentsel Dönüşüm ve Yasal Düzenlemeler

Hakan Şişik, “Yapı denetim kanunundaki bazı maddeler bizleri zorluyor. Bu maddelerin iyileştirilmesi üzerine bir taslak hazırlanıyor ve önümüzdeki ay bakanlığın açıklama yapması bekleniyor. Ayrıca, çıkmalarla ilgili yasaklar kentsel dönüşüm projelerini özellikle dar parselli alanlarda olumsuz etkiliyor. Bu yasaların geçerliliği 31 Aralık 2024’te sona erecek ve iyileştirme yapılması bekleniyor. Meslektaşlarımızın elini rahatlatacak adımların atılmasını umuyoruz” dedi.

Yanlış Kentsel Dönüşümün Etkileri

“Fikirtepe, kentsel dönüşümün kötü bir örneği” diyen Şişik, “Bu kadar yüksek katlı binalar sadece insan yoğunluğunu artırmakla kalmıyor, aynı zamanda iklim değişikliğine de sebep oluyor. Kadıköy’e gelen rüzgar akımları yok oluyor. Örneğin, Göztepe’de eskiden klima kullanılmazdı; şimdi ise rüzgar akımı kesildi. Sulukule, Fikirtepe’ye göre daha başarılı bir kentsel dönüşüm örneğidir” ifadelerini kullandı.

Riskli Yapılar ve Deprem Gerçeği

Emlak Uzmanı Aycan Fenercioğlu, 6 Şubat depremlerinin ardından kentsel dönüşüm çalışmalarının daha da hızlanması gerektiğini belirtti. “Deprem değil, binalar öldürüyor. Bu nedenle yapıların hızlıca yenilenmesi ve güvenli hale getirilmesi şart” diyen Fenercioğlu, özellikle Kahramanmaraş, Gaziantep ve Hatay gibi depremden etkilenen şehirlerde çalışmaların yoğunlaştığını söyledi. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde de riskli yapıların yenilenmesi için projelerin hız kazandığını ifade etti.

Eski Yapı Stoklarının Yenilenmesi

Fenercioğlu, “İzmir gibi yapı stoğu eski olan şehirlerimizde kentsel dönüşüm, daha güvenli yaşam alanları inşa etmek için önemli bir fırsat. Hem devlet desteği hem de müteahhitlerin katılımıyla İzmir’de daha güvenli ve modern yapılar inşa edileceğine inanıyorum. Bu süreçte vatandaşların sürece güvenle katılabilmesi için adımlar atılmalı. Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşerek, güvenli ve dayanıklı bir yapı stoğu oluşturmak için hep birlikte çalışmalıyız” ifadelerini kullandı.

Kentsel Dönüşümde Hızlı Adımlar Şart

Türkiye’de kentsel dönüşüm, depremlere karşı daha güvenli bir gelecek için büyük bir öneme sahip. Ancak bu sürecin hızlanması ve tarafların iş birliği içinde hareket etmesi gerekiyor. İnşaat maliyetlerindeki artış ve bürokratik engellerin aşılması, kentsel dönüşüm projelerinin başarıya ulaşması için kritik bir rol oynuyor.

Editör: Gayrimenkul Gündemi