Uzmanların yaptığı açıklamalara göre, Suriyelilerin dönüşü emlak sektöründe beklenildiği gibi büyük bir sarsıntı yaratmayacak. Ancak kısa vadeli bazı bölgesel etkiler söz konusu olabilir.
Kiralık Konut Fiyatları Üzerinde Etkisi Ne Olur?
Hürriyet'ten Burak Taşçı'nın haberine göre, Suriyelilerin dönüşüyle ilgili yanlış bilgilere dayalı açıklamalar yapılmakta. Özellikle, kira fiyatlarının düşeceği yönündeki iddialar uzmanlar tarafından gerçekçi bulunmuyor. Türkiye'de mevcut konut ihtiyacının boyutu ve diğer dinamikler göz önünde bulundurulduğunda, böyle bir dönüşün sektöre etkisinin sınırlı olacağı vurgulanıyor.
Uzman Görüşleri:
Selman Özgün - Helmann Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Türkiye'de yaklaşık 3 milyon Suriyeli bulunuyor. Ortalama bir hanede 5 kişinin yaşadığını varsayarsak, bu durum yaklaşık 600 bin konuta tekabül ediyor. Ancak Türkiye'nin yıllık konut ihtiyacı 800 bin civarında. Suriyelilerin tamamı ülkelerine dönse bile bu ihtiyacın ancak bir kısmını karşılar. Kaldı ki, bu dönüşlerin ani ve toplu şekilde gerçekleşmesi pek olası değil.
"Suriyelilerin Yoğun Yaşadığı Bölgelerde Kısa Vadeli Etki Görülebilir"
Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde kira artış hızının bir süre durabileceği, hatta bölgesel ve kısmi düşüşler yaşanabileceği öngörülüyor. Ancak bu etkinin tüm Türkiye'ye yayılması beklenmiyor. Özellikle Suriyelilerin az olduğu bölgelerde kira fiyatlarında herhangi bir değişiklik olmayacağı ifade ediliyor.
Satılık Konut Fiyatlarına Etkisi
Uzmanlar, satılık konut fiyatlarında düşüş yaşanmasının mümkün olmadığını belirtiyor. Bunun temel nedeni, Suriyelilerin Türkiye'de taşınmaz satın alma hakkının olmaması. 1062 sayılı kanun gereği, Suriyelilerin Türkiye'de mülk edinmeleri yasal olarak mümkün değil. Dolayısıyla, Suriyelilerin ülkelerine dönmesi satılık konut piyasasını doğrudan etkilemiyor.
Haluk Sert - As Yapı Yönetim Kurulu Başkanı:
"Suriyelilerin dönüşü, kira ve ev fiyatlarında bazı bölgelerde sınırlı bir etki yaratabilir. Ancak Türkiye'deki konut piyasası sadece göçmenlerle şekillenmiyor. Ekonomik koşullar, yerli talep, inşaat maliyetleri ve kentsel dönüşüm gibi faktörler de fiyatlar üzerinde belirleyici rol oynuyor."
İnşaat Sektörünün Ekonomideki Yeri
Türkiye'de inşaat sektörü, doğrudan 7 milyon kişiye istihdam sağlıyor ve 250'den fazla yan sektörü besliyor. TÜİK verilerine göre, inşaat sektöründe çalışan ücretli personel sayısı 1,8 milyonu aşmış durumda. Tapu harçlarından elde edilen gelirler dahi sektörün ekonomik büyüklüğünü ortaya koyuyor. Uzmanlar, bu denli önemli bir sektörün durmasının genel ekonomiye büyük zarar vereceğini belirtiyor.
Emlak Sektörünü Şekillendiren Diğer Faktörler
Uzmanlara göre, emlak piyasasını yalnızca Suriyeliler canlı tutmuyor. Türkiye'de yıllık konut ihtiyacını belirleyen birçok faktör var:
-
Evlilikler ve boşanmalar
-
Göç hareketleri
-
Üniversite öğrencilerinin ev arayışları
-
Kentsel dönüşüm projeleri
Türkiye'de ev sahipliği oranı da giderek düşüyor. TÜİK verilerine göre, 2023 yılında ev sahipliği oranı %56,2'ye geriledi. 2014 yılında bu oran %61,1 seviyesindeydi. Bu durum, konut arzının yetersiz olduğunu ve talebin her zaman canlı kaldığını gösteriyor.
Uzmanlardan Konut Almak İsteyenlere Tavsiyeler
Uzmanlar, konut fiyatlarında önemli bir düşüş beklenmediğini vurguluyor. Enflasyon ve maliyet artışları, fiyatların reel olarak gerilemesine yol açsa da talep yüksek olduğu sürece bu durum uzun vadeli düşüşlere neden olmayacaktır.
"Konut Amortisman Süresi Avantaj Sağlıyor"
Konut amortisman süresi, Türkiye'de ortalama 16 yıla kadar gerilemiş durumda. Bu, uzun yıllar ortalamasının altında bir süre. Dolayısıyla konut almayı düşünenler için doğru lokasyon ve fiyatı bulduklarında harekete geçmeleri öneriliyor.
Suriyelilerin Geri Dönüşü Kira ve Konut Piyasasını Nasıl Etkiler?
Uzmanların değerlendirmelerine göre, Suriyelilerin ülkelerine dönüşü emlak sektöründe büyük çaplı bir etki yaratmayacak. Özellikle satılık konut fiyatlarında düşüş beklenmezken, kiralık konut fiyatlarında kısa vadeli ve bölgesel stabilizasyonlar yaşanabilir. Ancak Türkiye'deki konut piyasasının dinamikleri çok daha geniş bir çerçevede ele alınmalı ve talep devam ettiği sürece fiyatların düşüş göstermesi beklenmemelidir.