Konut sektöründe fiyatların biraz sakinlediğinin altını çizen EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, “Yılsonundan sonra biraz daha rahatlama olacağını öngörüyoruz. Ancak ekonomik koşullar ne olursa olsun oturmak için gayrimenkul alınıyorsa yanlış zaman yoktur.

Önümüzdeki dönem yatırımcılar nakitleri varsa güzel pazarlık imkanları yakalanabilir, ancak alternatif fırsatlara bakıp parayı faize koymayı tercih edebilirler. Çünkü kira getirileri paranın kazandırdığından daha geriden geliyor. Gayrimenkul yatırımcısının değer artış kazancı beklentisi veya öngörüsü olmazsa yatırım yapma motivasyonları olamıyor.” dedi.

Kocaeli, Bursa, Yalova, Tekirdağ, Manisa, Balıkesir, Aydın, Denizli ve Mersin gibi şehirlerin her geçen gün cazibesini daha fazla artırdığını belirten Yazıcı, “Bu şehirler, hem yatırımcılar hem de sakin ve ulaşılabilir yaşam alanları arayanlar için olduğu kadar, büyük şehirlerde gayrimenkul edinimi ya da kira maliyetlerini karşılamakta zorlananlar için de önemli birer alternatif çekim merkezi haline geldi ve gelmeye de devam ediyor.. Önümüzdeki yıllarda da bu trendin devam etmesini bekliyoruz. Öte yandan konut tipi olarak 2020 yılı öncesinde 1+1 veya 1+0 dairelere olan ilgi oldukça düşüktü. Genellikle bu tip konutlar, 2. ya da 3. evini yatırım amaçlı almak isteyenler tarafından değerlendiriliyordu.

Konut Fiyatları 10 Yılda 20 Kat Arttı Konut Fiyatları 10 Yılda 20 Kat Arttı

Ancak son 2-3 yılda gayrimenkul fiyatlarındaki hızlı artış ve enflasyon, vatandaşın alım gücünü önemli ölçüde kısıtladı. Bu durum, hem yaşam amacıyla hem de yatırım açısından daha ulaşılabilir olan 1+1 ve 1+0 dairelerin tercih edilirliğinin artmasına neden oldu. Özellikle daha düşük bütçelerle ev sahibi olmak isteyenler için bu dairelerin artık daha fazla ön plana çıktığını söyleyebiliriz.” şeklinde konuştu.

Yatırım açısından gayrimenkulün cinsinin, yatırımcının risk iştahına, hedeflerine ve piyasa koşullarına göre değiştiğini de sözlerine ekleyen Yazıcı, “Eğer uzun vadeli bir değer artışı ve sabit kira getirisi hedefleniyorsa, "konut ve ticari gayrimenkuller" ön plana çıkabilir.  "Arsa ve tarım arazileri" ise daha uzun vadede yüksek kazanç sağlayabilecek, ancak daha riskli yatırımlar arasında yer alır.  

Bölge seçimi, piyasa algısına göre,  yapılacak yatırımın ne kadar sürede geri dönüş sağlayacağına göre değişecektir. Yeni gelişen bölgeler,  bu konuda dikkat çekici olabilir. İstanbul, İzmir, Antalya, Ankara 'da yeni gelişmeye açılan bölgeler, imar planlarının gelişim sürecine göre değerlendirilebilir.” diyerek sözlerini bitirdi. 
 

Editör: Gayrimenkul Gündemi