Gayrimenkul Hukukçusu Ümit Yasin Kısa Hürriyet'e konu ile ilgili açıklamalarda bulundu...
Konut kiralarındaki artış, özellikle eski kiracılarla ev sahipleri arasında anlaşmazlıklara neden oluyor. Tarafların anlaşamadığı durumlarda konu önce arabulucuya, oradan da sonuç çıkmazsa yargıya taşınıyor. Ancak yargıdan istediği sonucu alamayan bazı ev sahipleri, kiracıları baskı yoluyla evden çıkarmaya çalışıyor.
Geçtiğimiz günlerde basında yer alan haberlere göre, İstanbul Beşiktaş'ta bir ev sahibi, 2020'den beri dairesinde oturan kiracısını tahliye etmek için dava açtı. Mahkemeden istediği sonucu alamayan mülk sahibi, kiracısına psikolojik baskı uygulayarak evden çıkarmaya çalıştı.
Önce dairenin doğalgaz ve suyunu kesen ev sahibi, kiracının dışarıda olduğu bir gün çilingir getirerek kapı kilidini değiştirdi. Ayrıca kapıya da tahta çakarak girişi kapattı.
Ev sahibinin böyle bir hakkı olmadığı kanunumuzda kesin bir ifadeyle belirtiliyor. Ancak buna rağmen bu tür olaylar yaşanmaya devam ediyor.
KONUT DOKUNULMAZLIĞINI İHLAL SUÇU
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Gayrimenkul Hukukçusu Ümit Yasin Kısa, “Türk Ceza Kanunu’na göre bir kimsenin konutuna ve konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, konut dokunulmazlığını ihlal suçunu işlemiş olur” dedi. Kısa, şöyle devam etti:
“Gündeme gelen son olayda bir kişinin konut dokunulmazlığını ihlalin yanında asıl ikametgâh sahibinin konutuna girişini engelleme de söz konusu… Bu nedenle burada konut dokunulmazlığını ihlal suçu yanında 'Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir' hükmü uyarınca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu düşünülebilir."
ÇİLİNGİRLER DE DİKKATLİ OLMALI
Böyle bir durumda çilingirlerin de dikkatli olması gerektiğinin altını çizen Kısa, “Bu gibi durumlarda kapı kilidini açmak için mesleki faaliyet gösteren kişinin ilgili konutun kendisine müracaat eden kişiye ait olduğunu veya ikamet ettiğini teyit etmesi gerekiyor" dedi ve ekledi:
"Yargıtay’ın çeşitli kararlarında çilingirlerin konuta bu şekilde girmeleri veya kilidi değiştirmelerinde amacın bu suçu işlemek olmaması nedeniyle manevi unsur eksikliğinden beraat kararlarının verildiği görülüyor. Ancak çilingirlerin kendi hukuki güvenlikleri için müracaat eden kişiler yönünden ilgili konut veya işyerinin kime ait olduğunu teyit etmesi çok önemli..."
KİRACI NASIL BİR YOL İZLEMELİ?
Peki böyle bir durumla karşı karşıya kalan kiracılar ne yapmalı? Bu sorumuza “Kiracı ilk olarak durumun tespit edilmesini sağlamalı” cevabını veren Ümit Yasin Kısa, şu önemli bilgilerin altını çizdi:
“Bunun için mahkemeden delil tespiti uzun sürebilir. Kiracının, en azından olaya tanıklık edebilecek kişilerin buna şahitlik etmesini sağlaması yararlı olabilir. Bunun dışında kiracı, vakit kaybetmeden savcılığa suç duyurusunda bulunmalı."
KİRACININ TAZMİNAT ELDE ETME HAKKI
“Türk Borçlar Kanunu’muza göre kiraya veren, kiralananı kira sözleşmesine uygun şekilde kiracının kullanımında bulundurma yükümlülüğü altındadır” diyen Ümit Yasin Kısa, “Kiraya verenin kapı kilidini değiştirme, kapı girişini kapatma gibi eylemleri kiralananı kullanıma uygun şekilde bulundurma borcunu ihlal olduğundan, kiraya verenin bundan dolayı maddi sorumluluğu doğar. Bu gibi durumlarda mahkeme tarafından kiracının kiralanandan faydalanamaması hesap edilerek bu süre için tazminat kararı verilebilir" ifadelerini kullandı.