Ev sahipleri, Türkiye genelindeki kira artışlarındaki yasal sınırlamalar ve düzenlemelerden dolayı mağduriyet yaşayarak boykot yapma kararı aldı.
Bu adım, kiracılar için zorlu bir süreci başlatabilir ve konut piyasasında önemli bir krize yol açabilir.
Hükümetin, kiracıları korumak amacıyla çıkardığı yasal düzenlemeler, ev sahipleri için ekonomik ve sosyal açıdan sorunlar yaratıyor.
Özellikle son iki yılda reel enflasyon oranının yüzde 80'lere ulaştığı bir ortamda, kira artışının yüzde 25 ile sınırlanması, ev sahiplerinin gelirlerinde büyük kayıplara neden oluyor.
Ankara'daki sulh ve icra mahkemelerinin dosyalarının yüzde 60'ından fazlasının ev sahibi-kiracı ilişkilerinden kaynaklandığı düşünüldüğünde, mahkemelerin iş yükü önemli ölçüde artıyor.
Ev sahipleri, "toplumsal barışın bozulmasına neden olan yasaların acilen yeniden düzenlenmesi gerektiğini" belirterek, kira hukukunda değişiklik yapılmadan evlerini kiraya vermeyi reddediyor.
Mağdur ev sahipleri derneği, çözüm önerilerini şu üç talep ile sıraladı:
Kira Kontratı Süresi: Kira kontratlarının en fazla bir yıl olması ve otomatik uzatma olmaması gerektiği belirtiliyor. Her iki tarafın anlaşması durumunda kontratın her yıl yenilenmesi gerekiyor.
Kira Artış Oranı: Kira artış oranının Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan yıllık enflasyon oranına göre belirlenmesi isteniyor.
Hızlı Tahliye: Kira kontratı yenilenmediği takdirde, dava açılmasına gerek kalmadan noterden yapılacak ihtarname sonrasında kiracının en geç bir ay içinde icra yoluyla tahliye edilmesi talep ediliyor.
Bu boykot hareketi, kiracılar için konut bulma sürecini zorlaştırabilir ve kiralık konut piyasasında önemli değişikliklere yol açabilir. Ancak ev sahiplerinin talepleri dikkate alınmadıkça, bu durumun daha da karmaşık bir hal alması muhtemeldir.