Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, önceki gün düzenlediği iftar buluşmasında konut sektörü ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Kendi hayatından örnekler vererek konuşmasına başlayan Çetinsaya, Keyseri’den İstanbul’a geldikleri zaman maddi imkanlarının iyi olmadığını belirterek, bunun bile bugün yaptığı işte etsi olduğunu söyledi.

Çetinsaya, "Hep güzel ev hayal ederdim fakat Kayseri’den İstanbul’a taşındığımızda babam Fatih’te bodrum kat bir ev tuttu. O gün bugündür bodrum kat ev yapmıyorum. Ev sattığım insanları her zaman kirada oturuyor diye düşünüyorum. Kira sürelerini azaltmak için de kısa sürede yapıp teslim ediyorum. En uzun teslimatım 24 aydır" dedi.

Çetinsaya, konut satış fiyatlarındaki yavaşlamayla ilgili olarak, "Bankanın yüzde 50 faiz verdiği yerde konut satışı doğal olarak düşüyor, konut kredisi almak da artık daha zor ve oranları da yüksek. Bu koşullarda kredi alabilmeyi başaran biri istediği miktarı da alamıyor. Enflasyon başımızı belası ama bugünler de geçecek, 2025’te düzlüğe çıkarız" ifadelerini kullandı.

Çetinsaya tamamlanmayan binaların konuttaki açığın kapanmasını katkısı olacağını belirterek, "İstanbul’da natamam bekleyen 100 bin konut var. Sorduğumuzda hukuka intikal etti diyorlar. Satılmış, parası ödenmiş ama vatandaş teslim alamıyor. Devlet buna bir çare bulmalı. Devlet bu mağduriyete sebep olan müteahhitleri bulup hesabını sormalı bunlar ’müteahhit’ adını lekeliyor" dedi.

Türk Yatırımcıların Yeni Gözdesi Dubai Türk Yatırımcıların Yeni Gözdesi Dubai

Yabancılara konut satışı ile ilgili olarak Çetinsaya, ’’Yabancıya satmayalım, fiyatlar yükseliyor’’ deniyor fakat fiyatları yükselten şeyler arasında en son yabancıya satış gelir. Arsanın konut maliyetindeki oranı yüzde 50. Bu Avrupa ve ABD’de yüzde 20 civarında. Keşke zamanında Hazine arazileri arsa mafyalarına kalmasaydı.

Göçle İstanbul’a gelen vatandaşlar çaresizlikle o insanlara ödemeler yapıp arsa aldılar ve gecekondular yapıldı. İstanbul’un en güzel yerleri işgal altında, İstinyepark’ın altı bile Hazine arazisi. Ben bir projemde 230 gecekonduya bedelini ödediğim halde 11 yıl uğraştım. İstanbul’daki kamu arazileri ilgili bir düzenleme yapılmalı" ifadelerini kullandı.

Deprem ve bina güvenliği ilgili açıklamalarda bulunan Çetinsaya, "Biz veya herhangi bir şirket, kim yaparsa yapsın artık sağlamlık noktasında aynı olacak. Zemin etütleri, yapı denetimleri çok sıkı yapılıyor, kullanılacak demir, betan gibi malzemelerde standart dışı veya eksik kullanmak mümkün değil. Dolayısıyla 2000 sonrası yapılan binadan endişeniz olmasın. Keşke bu yasa 50 sene önce olsaydı" dedi.

Editör: Gayrimenkul Gündemi