“Barınma Krizi, Bütüncül Bir Yaklaşım Gerektiriyor”
Barınma krizine dair kapsamlı bir değerlendirme yapan Akbal, konut meselesinin yalnızca inşaattan ibaret olmadığını vurguladı:
“Bu konu, sadece konut üretimi olarak ele alınamaz. Konut inşa etmek, şehir imar etmek ve hatta toplumu ihya etmek arasında doğrudan bir bağ var. İlgili tüm otoriteler, paydaşlar ve kurumlar bu meseleyi derinlemesine tartışmalı.”
Türkiye’de Ev Sahipliği Oranı Azalıyor
Türkiye’deki konut fiyatlarındaki artışın nedenlerini ele alan Akbal, şu çarpıcı verilere dikkat çekti:
- Türkiye’de ev sahipliği oranı 2014’te %62 iken, 2022’de %56’ya düştü.
- Kiracı oranı ise aynı dönemde %20’den %27.8’e yükseldi.
- Ev sahipliği oranında Avrupa’da sondan dördüncü sırada bulunuyoruz.
- Dar gelirli kesimde ev sahipliği oranı, 17 yıl içinde %67’den %48’e geriledi.
Bu düşüşün dar gelirli grubu en çok etkilediğini belirten Akbal, “Eğer dar gelirliyi ev sahibi yapamazsak, bu oran daha da düşmeye devam edecek” dedi.
Konut Fiyatları Neden Artıyor?
Akbal, Türkiye’deki konut fiyat artışlarının sebeplerine de değindi:
“Dünyada 2.5-3 milyar insan barınma sorunu yaşıyor. Türkiye’de ise temel sorunlardan biri, üretim ve tüketim dengesizliği. Tükettiğimizden daha az üretiyoruz. Bu, konut fiyatlarının artışına sebep oluyor.”
Avrupa’da 2010-2022 yılları arasında konut fiyatlarının %20-23 arttığını belirten Akbal, Türkiye’de bu artışın %75’in üzerinde olduğunu ifade etti.
Çözüm: Dar Gelirliye Yönelik Politikalar
Akbal, barınma krizinin çözümü için dar gelirli kesime odaklanan politikaların önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Konut yalnızca bir ürün değil, aynı zamanda temel bir ihtiyaç. Bu ihtiyaç, dar gelirli vatandaşlarımız için erişilebilir hale getirilmezse, barınma krizi derinleşir ve toplum üzerinde daha büyük bir baskı oluşturur.”
Gayrimenkul sektöründe sürdürülebilir çözümler için dar gelirli vatandaşlara yönelik destekleyici projelerin artırılması gerektiği bir kez daha vurgulandı.