Uzun süredir neredeyse yaprağın kıpırdamadığı konut piyasasında yabancıya bağlanan ümitler de bir başka bahara kaldı. Yerli alıcılar konuta erişemez bir durumda iken yabancıların rahatlıkla konut edinmesinin yaratacağı duruma bir tedbir olarak düşünülen bazı uygulamalar zamanla ortaya çıktı.
Buna göre artık yabancılar istese de karşılaştıkları bürokratik engellerden dolayı ülkemizde eskisi gibi konut edinemez hale geldi. Zaten artık “yabancı” olarak nitelendirilenlerin çoğunun da nitelikli konut almaya yetecek kadar parası yoktu. Yani ortalık bir anda düşük gelirli yabancılara kalmıştı!
Bunun yanında varlıklı yabancıların rotalarını BAE, Yunanistan, Kıbrıs gibi ülkelere çevirmesi emlak piyasasında yabancılara satış yapan firmaları yeni arayışlara yöneltti. Yurtdışında ofisler açan firmalar müşteri portföylerini ve satış operasyonlarını artık bu ülkelere kaydırmaya başladı.
Şu anda en çok rağbet gören ülkeler Birleşik Arap Emirlikleri, KKTC, Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan ve hatta Rusya olarak biliniyor.
BİRBİRLERİNİ TANIYANLAR BİRLİKTE ARSA ALIYORLAR
Bir diğer yenilik olarak da özellikle büyük şehirlerde yaşayan işyeri arkadaşları, akraba veya sosyal grup arkadaşları aralarında birleşerek büyük şehre yakın yerlerden arsa almaya başladılar. Böylelikle maaşlı çalışanlar için yüksek olan arsa maliyeti, mal sahipleri arasında pay edilerek daha kolay ödenebilir rakamlara çekilebiliyor.
Şu anda en çok kişi veya aile başına 500 bin ve 1 milyon arası ödeme gerektiren arsalar rağbet görüyor. Küçük birikimler ve hatta tüketici kredisi ile satın alınabilen arsalar ilerisi için bir konut edinme ve hatta yatırım aracı olarak görülüyor.
İstanbul’da bir depremin bekleniyor olması özellikle İstanbul’da yaşayan maaşlı kesimi çevre yerleşim yerlerinde bu tür ekonomik alternatifler arayışına itmiş durumda.
KOOPERATİFLERE RAĞBETİN ARTMASI ŞAŞIRTICI OLMAZ
Uzmanlar arsa alarak bir araya gelen bireylerin bir sonraki hamle olarak konut kooperatifleri kurma seçeneğine başvurmasının şaşırtıcı olmaması gerektiğini söylüyor.
Geçmişte yaşanan konut kooperatifi krizlerinin ardından yeni yasal düzenlemelere gidilmiş ve kooperatiflere sıkı kural ve denetimler getirilmişti.