Resmi Gazete'de yayımlanan son karara göre, turistik bölgelerde evleri olan vatandaşlar evlerini kiraya veremeyecek. Bu düzenleme ile evlerin kiralaması yalnızca yönetim şirketleri aracılığıyla gerçekleştirilecek. Düzenlemenin amacı ise kayıt dışı kiralama faaliyetlerinin önüne geçebilmek. Karar tartışma yaratsa da ev sahiplerinin bu süreçte bir temsilci atamaları da zorunlu hale getirildi.
TEMSİLCİ SEÇECEKLER
Turistik bölgelerde yeni dönem başlarken hatırlanacağı üzere yıl başında çıkartılan yönetmelik ile de kısa süreli kiralamalar için izin belgesi şartı getirilmişti. Gayrimenkul Uzmanı Şule Alp Duman, ev sahiplerinin kayıt dışı kiralamalarının önüne geçilebilmesi için bu kararın alındığını belirterek, "Konut veya devre mülk sahipleri kendilerine temsilci seçecek. Seçtikleri bu temsilcilere ise kiralama yapabilmeleri için noterden onay verecek. Bu onay sonrasında yönetim şirketleri tarafından kiralama işlemleri gerçekleştirilecek” açıklamasında bulundu.
TURİZME ZARAR VERİR Mİ?
Gayrimenkul Uzmanı Şerif Varlı da bu kararın ev sahiplerinin bireysel verebilecekleri bir hizmet olmadığını belirterek, "Ev sahiplerine giriş, çıkış, temizlik, konaklama döneminde destek, güvenlik de sağlanması gerekiyor. Aksi takdirde karar turizme zarar verebilir. Profesyonel şirketlerin, belli turizm lisansları ve faturalar karşılığı bu hizmeti vermeleri gerekiyor" dedi.
MÜSTAKİL VİLLALARIN DURUMU
Gayrimenkul Uzmanı Ufuk Tetik ise konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ocak 2024 itibariyle airbnb kanununda buna yönelik düzenlemeler olmuştu ancak toplu konutların içerisindeki airbnblerin kiralanmasının önüne geçilse de müstakil villaların önüne geçilmesi pek de mümkün olmamıştı. Bu noktada aracı kurum kavramı biraz muallakta. Çünkü bunu normalde emlakçılar yapıyordu ama turizm acenteleri de yapabilir. Bunun kararının resmi olarak netleşmesi de gerekiyor. Bu konu, güvenlik açısındaki soruşturuluyor ve vergisel anlamda yüksek kazançlar da var."
100 GÜN DETAYI
Gayrimenkul Hizmet Ortaklığı Genel Müdürü Özkan Yalaza, 100 günün altında yapılacak kiralamalarda TÜRSAB belgeli firmaların yetkilendirildiğini söyledi. Sahil bölgelerinde günlük, haftalık ve aylık olarak yapılan kiralamalarda gayrimenkul firmalarının devre dışı bırakıldığına dikkat çeken Yalaza, ev sahiplerinin bu süreçte bir temsilci atamalarının da zorunlu hale geldiğini vurguladı.
Turistik bölgelerde özellikle apartmanlarda kiralama yapabilmek için mal sahiplerinden muvafakatname alınması gerektiğini hatırlatan Yalaza, “Daha yaygın olan müstakil evlerde ise yine kontroller söz konusuydu. 100 gün altında mülkünü kiraya vermek isteyenler artık TÜRSAB belgeli acenteler ve firmalar aracılığıyla bu işlemi yapabilecekler. Bu belge Turizm Bakanlığı'nın sitesindeki belgeler ve yönergeler tamamlanınca alınabiliyor. Gayrimenkul firmalarının bu belgeyi alması ise mümkün görünmüyor. Bu durum turizm bölgesinde gayrimenkul işleri yapan firmalar için pazarın daralması anlamına geliyor” diye konuştu.
SİSTEMDE OLMALI
Bu uygulama nedeniyle evlerini kiraya veremeyen birçok ev sahibi olduğunu da kaydeden Yalaza, şunları söyledi:
“Sistem aslında iyi bir amaca hizmet ediyor. Kayıt dışılığın önüne geçilmesi ve güvenlik açısından da önemli. Fakat uygulama nedeniyle sezonda birçok ev kiralanamadı ve boş kaldı. Çünkü sisteme uyulmazsa ev sahipleri yüksek cezalarla karşı karşıya kalacak. Bu işi profesyonel olarak yapan, bölgesine hakim olan gayrimenkul ofisleri sistemin dışında bırakıldığı için birtakım sorunlar oluştu. TÜRSAB belgesi olan acentelerin kiralama konusunda tek yetkili olması yerine, gayrimenkul firmalarının da sisteme dahil edileceği bir düzenleme yapılması gerekiyor.”