Bir tanıdığınıza misafirliğe giderken Starbucks kurabiyeleri mi götürürsünüz, yoksa şehrinizin iyi bir mutfağından özel bir tatlı mı?
Bir misafiriniz olduğunda yemeğe Burger King’e mi götürürsünüz, yoksa bulunduğunuz bölgedeki lezzetli yemekleri olan bir restorana mı?
Bir arkadaşınıza yeni iş yerini tebrik etmeye giderken üç harfli marketlerden bir hediyelik eşya mı alırsınız, yoksa hediyelik eşyalarıyla ünlü bir markanın mağazasından bir hediye mi?
Çok sevdiğiniz bir kişinin doğum gününe hediye olarak LC Waikiki’den bir kıyafet alarak mı gidersiniz, yoksa beğeneceği tarz ürünleri olan bir şık giyim markasından mı?
Gözünüzle ilgili ciddi bir sorununuz olduğunu düşündüğünüzde aile hekiminize mi gidersiniz, yoksa bir göz hastanesine ya da doktoruna mı?
Aslına bakarsanız yukarıdaki soruların hepsi aynı mesajı içeriyor.
Hayatımızda iki türlü ürün ve hizmet alımı yaptığımız yerler vardır.
Bir tarafta, nereye giderseniz gidin vasatın üzerine çıkmayan bir hizmet ve ürün kalitesi olan markalar vardır. Çok özel bir durum olmadığında, anı kurtarmak düşüncesiyle veya fazla riske girmeyerek düşük beklentiyle alış veriş yaptığımız yerler…
Diğer tarafta, özel sebeplerle, özel insanlara kendilerini özel hissettireceğimiz; kalitesi ile ön plana çıkmış ürün veya hizmet alış verişi yaptığımız mekanlar, markalar…
Birer hizmet sektörü girişimcileri olarak her iki senaryonun da yeri ve zamanı olduğunu hatırımızda tutarak, şu soruya cevap vermemiz gerekiyor:
Fiyat ile mi rekabet etmeyi tercih etmeliyiz, yoksa kalite ile mi?
Söz konusu her iki seçenek de makuldür, tercih edilebilir.
Bu noktada bilmemiz gereken, her iş kolunda olduğu gibi bizde de birim iş başına düşen karlılığı belirlemenin mümkün olduğudur.
Geçen haftaki yazımızla birlikte bu konuyu değerlendirirsek görürüz ki, bize ne kadar özel sebeplerle ve özel ihtiyaçlarla insanlar başvuruyorsa, piyasa koşullarındaki değerimiz o kadar yüksek olacaktır.
Bu sebeple, bir uzman olarak danışılan kişi olup, gün geçtikçe daha spesifik ve özellikli konularda bizlere başvurulmasını sağlayabilirsek, görürüz ki çözüm ürettiğimiz sorun adedine göre değil, sorunun zorluk derecesine göre karlılığımız çok büyük gelişme gösterecektir.
Bu aşamaya erişebilmenin de yolu güncel, sağlıklı, organik yollarla elde edilmiş, kısacası güvenilir bilgiye sahip olmaktır.
Unutmayalım ki, bize sorulan soruların zorluğu bizim, konumuza hakimiyetimizi gösterecektir.
Bol bol nitelikli ve her geçen daha zorlu soru ve sorunlarla karşılaştığımız; bunlara çözüm ürettikçe hem geliştiğimiz hem de karlılığımızı artırdığımız günler dilerim.
Haftaya görüşmek üzere, iyi pazarlar…