2021 ve 2022’de yaklaşık 1.5 milyon seviyelerinde gerçekleşen konut satışlarının, 2023’te 1.1 milyon seviyesinde kapanacağını belirten Arslan, konutun aksine ofis piyasasının hareketli olduğunu, doluluk oranlarının ve fiyatların yükseldiğini belirtti.
Yabancıya satış konusuna da değinen Arslan, dünyada yabancıya gayrimenkul satışı pazarının 400 milyar doların üzerinde olduğunu, Türkiye’nin bundan aldığı payın yüzde 1 olmadığını söyledi.
Türkiye’de 2023 yılı için satılan her 100 konuttan sadece 3 tanesinin yabancılara satıldığını dile getiren Arslan, “Türkiye’deki konut fiyatlarının yükselmesindeki ana sorun yabancılarmış gibi gösteriliyor ve yatırım yoluyla vatandaşlık veya oturum alanların, düzensiz göç edenlerle karıştırılıyor.
Oysa ülkemize döviz getiren yabancılarla mültecileri aynı kefeye koyarak yabancıya satışı zorlaştırmak yerine, dövize bu kadar ihtiyaç duyulan bir dönemde bu süreci kolaylaştırmanın önemli olduğunu düşünüyoruz.
Bununla birlikte yabancıya satış konusunda da; gerek geliştirici gerek aracılık gerekse hukuk ve değerleme tarafındaki tüm paydaşları kapsayacak, onları regüle edecek doğru çözümler ortaya koyarak süreç yönetilmelidir” şeklinde konuştu.
Kentsel dönüşüme özel bir mortgage sisteminin kurulmalı
Kentsel dönüşümün sosyolojiden şehir planlamaya, mimariden finansmana kadar pek çok unsuru olduğunun farkında olduklarını ama konumları gereği kentsel dönüşüme satış odaklı olarak yaklaştıklarını kaydeden Arslan, böyle baktıklarında da, konjonktür gereği kentsel dönüşüm için gerekli olan finansmanın sadece öz kaynak ya da dış finansman yoluyla temin edilemeyeceğini bildiklerini ifade ederek şunları söyledi:
“Kentsel dönüşüme özel bir mortgage sisteminin kurulması ve bu şekilde riskin tabana yayılması sağlanmalı. Bu mortgage sistemini destekleyecek yapılar; gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve fonları, emeklilik fonları veya portföy yönetim şirketleri vasıtasıyla kurulması ve bu yapıların satışın güçlü kılınarak desteklenmesi gerekmektedir.
Güçlü satış için ise kurumsallaşmasını tamamlamış organizasyonlara ihtiyaç bulunmaktadır. Ekonomi yönetiminin güncel politikaları doğrultusunda artmaya başlayan yabancı sermaye akımının, yapılacak düzenlemelerle ilerleyen dönemde sektörümüze de yönleneceğini bekliyoruz.
Ancak, yabancı sermayeyi sektöre sokmakla ilgili çalışmalara devam etmekle birlikte kentsel dönüşümde vakit kaybetmeden aksiyon almak gerekiyor.”