Okuyucumun sorusu toplumda çok yaygın olmayan bir hususu içeriyor. Zira aile konutu kavramı hep birlikte oturulan ev anlamından farklı bir anlam taşıyor. Türk Medeni Kanunu madde 194 Aile Konutu kavramını şöyle açıklıyor:
“Eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki haklarını sınırlayamaz… Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir.”
Görüldüğü gibi bu bir tarif değildir ama şartlarının açıklanması ile tarifi konusunda bir izlenim ediniliyor. Yerleşen görüşlere göre de eşin ölümü halinde aile konutu hükmü kalkar, çünkü aile konutu özelliği evlilik birliği devam ettikçe vardır.
Dolayısıyla okuyucumun sorusuna yanıt da bu çerçevede olacak. Eşinin önce vefatı halinde aile konutu özelliği kalkacak, miras nedeni ile ve edinilmiş mallara katılma rejimi nedeni ile doğacak sistem devreye girecektir. Yani ölen eşe ait gayrimenkulde okuyucum dörtte bir miras payına sahip olacak. Bir de bu ev evlilik birliği içinde alınmış ise okuyucum parasal değerinin yarısını talep hakkı elde edecektir.