Bugün emlak sektörünün en büyük dertlerinden birisini konuşalım mı? 

Bugün Türkiye’deki ticaret ahlakını değerlendirelim mi? 

Bugün sözde delikanlı, itibarlı, güvenilir insanların; konu paraya geldiğinde nasıl da karaktersizliklerin en önde gelenlerini sergileyebildiklerine değinelim mi? 

Ticaret karşılıklı güven üzerine inşa edilen bir ilişkidir. Özellikle gayrimenkul danışmanlığı mesleğinde söz konusu ticaret, iki değil üç taraflı bir ilişkidir. 

Gayrimenkul danışmanları her ne kadar mülk alıp, sattıklarını sansalar da aslında danışmanlık hizmeti satmaktadırlar. 

Aldığımız temel eğitimler, insan doğası ve ticaretin temel doğruları dikkate alındığında mülk odaklı, mülk sahibi odaklı danışmanlık hizmeti sunmanın genel anlamda en konforlu yol olduğu anlaşılmaktadır. 

Bu çerçevede iş yapış tarzı geliştirmekte olan kişilerin YETKİLİ portföyler ile ilgilenmeleri esastır. Kısacası söz konusu mülkün sahipleri ile belirli bir süre, belirli bir fiyat ve belirli bir hizmet bedeli çerçevesinde YAZILI olarak anlaşmış şekilde tam yetkili olarak pazarlama faaliyetlerine geçebilmeleridir. 

Bu durumun dışında bir çalışma tarzını ana yol olarak belirlemiş meslektaşlarım bu yazının devamını okumayabilirler. 

Tüm tanıtım, pazarlama, müzakere aracılık yetkileri bizde olan mülklerde dahi; mülkün fiyatının yanında çok düşük miktarda kalan maddi kazançlar için, bir daha o kişinin yüzüne nasıl bakacağını hiç dert etmeksizin hatta bunu doğal bir işlem olarak kabul ederek gayrimenkul danışmanlarının aradan çıkartılmaya çalışılması ne yazık ki sıklıkla karşılaşılan bir ticari ahlaksızlıktır. 

Babanız yaşında olanların, neredeyse mülkün bulunduğu mahalleyi alacak kadar maddi gücü olanların, ahlak ve prensipler söz konusu olduğunda mangalda kül bırakmayanların bizler karşısında ne taklalar attıklarını görerek geçiyor günlerimiz… 

Hatta bazıları gemi azıya alarak, gözümüzün içine baka baka, utanmadan sıkılmadan başka bir emlakçıyı nasıl kazıkladıklarını bize anlatabilecek kadar küstahlaşabiliyorlar. 

Siz bu acımasız ve ticarî açıdan ahlak seviyesinin oldukça düşük olduğu ortamda iş yapmaya çalışırken; en azından sırtınızı dayayabileceğiniz karakterli, prensipli, ahlaklı ve kaliteli mülk sahiplerine odaklanmazsanız vay ki vay halinize… 

Bu arada bu yazının içeriğinden, gayrimenkul danışmanlarının hepsinin sütten çıkmış ak kaşık olduğunu iddia ettiğim; hepsinin işinin hakkını verdiğini, gereklerini yerine getirdiğini düşündüğüm ya da ahlak ve prensip timsali olduklarına inandığım anlaşılmasın. O başka bir yazının konusu olur. 

Hem sizi hem de sunduğunuz hizmeti hak eden kaliteli mülk sahipleri ile yollarınızın kesiştiği günler dilerim. 

Haftaya görüşmek üzere :)