Yatırımcıların hem kullanım hem de yatırım için ev araştırmaya devam ettiğini belirten Okay, alıcıların kredi faizlerinin düşmesini beklediğine dikkat çekti.
Gülçin Okay şu bilgileri verdi: “Artık satışlar azaldığı için ev almak isteyen birinin karşısına eskiden alternatif 50 ev çıkarken bu rakam artık 250 eve çıktı. Rekabet arttı ve fiyatlar da sabit kaldı. Ev almak isteyenler artık kendisine en uygun olanını daha rahat seçiyor. En uygun fiyatlı ve gelecekte de prim yapacağına inandığına yöneliyor. Şu anda faiz düşmesine rağmen taleplerde pek artış yaşanmadı. Alıcılar hem oturmak hem de yatırım için 5 - 6 milyon bandına kadar araştırma yapıyor. Bu rakamların üstüne çıkabilmeleri için kredi faizlerinin düşmesi lazım. Geliri belirli olan insanlar bu rakamlara sıkışmış durumda. Bankalardan kredi almak zorlaştı. İnsanların ekonomik nedenlerle kredibilitesi de düştü; bu da bir etken” diye konuştu.
ARTAN MALİYETLER AİDATLARA YANSIYOR
Hem konut hem de ticari mülklerde satış ve kiralama sürelerinin uzadığını ve aidatların da arttığını kaydeden Okay şöyle devam etti: “Şu anda ticari mülklerin kira ödemelerinde de sıkıntı var. İnsanlar yeni kiralama dönemlerinde artık daha küçük yerlere taşınma eğilimine girdi. Kira bedelini astronomik seviyelerde artırma dönemi de bitti, çünkü tutulmuyor. Son dönemde boş ofis stokları da çoğaldı. Bayraklı özelinde projelerde, katı atık bedelleri çok fazla arttı. Personel giderleri, elektrik su giderleri çok yükseldi. Bunlar aidatları kira rakamlarına yaklaştırdı. Bu aidatları düşürmek de mümkün değil. Böyle olunca o sitedeki ev sahipleri de kiraları çok yükseltemiyor. Çünkü aidat ve kira bedeli aslında bütünleşik bir maliyet. Bu durum hem daire, hem de ofisler için geçerli. Konutların kiralama süresi de uzuyor. Bu da kiraları reel olarak baskılıyor. Satış ve kiralama olmadıkça fiyatlar düşüyor; çünkü insanlarda eski satın alma gücü yok. Bu durgunluk da aslında dolaylı olarak enflasyonu düşürüyor”
Okay, “Aslında konuta alım talebi ve ihtiyacı çok fazla, kredi oranları makul seviyelere düşürülürse konut satışları da patlar. Faiz indirimi devam edecek. Yatırımcıların da satın alma ihtiyacı artacak. Fakat mülk sahipleri bu talep nedeniyle piyasanın satın alma gücünün üstünde fiyat belirlerse bu gayrimenkuller yine satılmaz" ifadelerini kullandı.
PROFESYONEL TESİS VE MÜLK YÖNETİMİ YAPIYORUZ
Son 3 aydır organizasyonel yapılarını geliştirmek için harekete geçtiklerini dile getiren Gülçin Okay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Satış ekiplerimizin organizasyonunu güçlendirdik. Satış koordinatörleri getirdik, proje satış ekipleri kurduk. Bu ekiplerin eğitimini gerçekleştirdik. CRM veri tabanımızı güçlendirdik. Yeni portföyler alıyoruz, anlaşmalar yapıyoruz. Gelecek talepleri görüp şimdiden hazırlıklı olmak için teknolojik altyapı ve insan kaynaklarına yatırım yapıyoruz. Tesis yönetiminde de yeni markalarla anlaşıyoruz. 26 tesiste yaklaşık 3 bin 500, 4 bin bağımsız bölüme çıktık. Bu İzmir için yüksek bir rakam. En kadrolaşmış tesis yönetimi firmalarından biriyiz. İzmir’de pek benzeri olmayan hizmet veriyoruz, çoklu tapuları ve mülkleri bulunan kişilerin mülk yönetimini de yapıyoruz. Sadece kiralayıp bırakmıyoruz, kira takibini, hukuki süreçlerini, tadilatlarını, muhasebelerini, yeniden değerlemeyi her şeyi takip ediyoruz. Mülk sahipleri sadece kiralarını alıyor, diğer bütün detayları onlar adına profesyonel ekibimizle biz çözüyoruz”