Ev Sahibi Olmak İçin Harcamalardan Vazgeçmeye Hazırlar

Araştırmaya göre, uygun ödeme koşulları sağlanması halinde kıyafet ve eğlence gibi harcamalardan vazgeçerek konut sahibi olmayı planlayanların oranı yüzde 72,1 olarak ölçüldü. İstanbul'da konut, hem bir güvence hem de yatırım aracı olarak görülüyor. Katılımcıların yüzde 81,1’i konuta yatırım yapmayı mantıklı bulurken, yüzde 87’si çocuklarına bir ev bırakmayı öncelikleri arasında değerlendiriyor.

Gençler Konutu Güvence Olarak Görüyor

18-50 yaş aralığında, aylık geliri 30 bin TL’nin üzerinde olan katılımcılarla yapılan araştırmada, 5 yıl içinde ev almayı planlayanların oranı yüzde 29,1, 5 yıl ve daha uzun vadede ev sahibi olmayı planlayanların oranı ise yüzde 55,8 olarak tespit edildi. Gençler arasında konut sahibi olma isteği giderek daha önemli hale gelirken, 18-29 yaş grubundakilerin yüzde 65,7’si önümüzdeki 5 yıl içinde ev sahibi olmayı hedefliyor.

Önceki yıllardaki araştırmalarda, gençler arasında "kendi evini satın alma isteği" beşinci sırada yer alırken, bu yılki araştırmada bu istek ikinci sıraya yükseldi. Artan kira fiyatları ve zorlaşan konut edinme koşulları, gençlerin uzun vadeli yatırım ve güvence arayışlarını güçlendiriyor.

Konut Almamanın En Büyük Engeli: Yüksek Fiyatlar ve Kredi Faizleri

Ev alma planı olmayan katılımcılar arasında en büyük engel olarak yüzde 61,6 ile yüksek konut fiyatları gösterildi. Bunu, yüzde 49,1 ile kredi faiz oranlarının yüksekliği ve yüzde 36,2 ile gelir yetersizliği takip etti. Gelirlerin artmasıyla birlikte İstanbul'da ikinci bir konut almayı düşünenlerin oranı yüzde 71,2 olurken, bunu düşünmeyenlerin oranı yüzde 22,5 ve kararsızların oranı yüzde 6,4 olarak ölçüldü.

Ev Sahibi Olmak mı, Kiracı Kalmak mı?

Araştırmada katılımcılara "10 yıl boyunca gelirinizin yarısını kredi ödeyerek ev sahibi olmak mı, yoksa gelirinizin üçte biriyle kira ödeyerek aynı muhitte kiracı olmak mı cazip?" sorusu yöneltildi. Katılımcıların yüzde 70,8’i kredi ile ev almayı tercih ederken, yüzde 18,8’i kiracılığı seçti. Yüzde 10,4’lük kesim ise kararsız kaldı.

Öte yandan, tüm şartlar uygun olsa dahi konut almayı tercih etmeyenlere nedenleri sorulduğunda, yüzde 49,6’sı gelirinin büyük bir kısmını krediye bağlamak istemediğini, yüzde 40,7’si ise uzun vadeli borçlanmanın kendisini rahatsız ettiğini belirtti.

Site Aidatları Cep Yakıyor! Ev Sahipleri ve Kiracılar Ne Yapabilir? Site Aidatları Cep Yakıyor! Ev Sahipleri ve Kiracılar Ne Yapabilir?

Araba Satıp Ev Almayı Planlayanların Oranı Yüzde 66,7

Araştırma kapsamında, "Konut almak için arabanızı satar mısınız?" sorusuna katılımcıların yüzde 66,7’si "evet", yüzde 33,3’ü ise "hayır" yanıtını verdi. Ayrıca, İstanbul'da gelecekte barınma sorunu yaşanacağını düşünenlerin oranı yüzde 46,8 olarak belirlendi.

Ev Sahibi Olmak Toplum İçin Büyük Önem Taşıyor

Katılımcılardan, ev sahibi olmanın önemini 1 ile 10 arasında değerlendirmeleri istendiğinde, ortalama 8,18 gibi yüksek bir oran ortaya çıktı. Bu da, konut edinmenin toplumda ne kadar değerli olduğunu gösterdi.

KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova, araştırmanın sonuçlarına ilişkin yaptığı açıklamada, konut ihtiyacının sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyolojik ve psikolojik etkileri olduğunu belirtti. Kumova, "Yüzde 72,1 gibi büyük bir kesim, uygun ödeme koşulları sağlandığında tasarruf ederek ev sahibi olmaya hazır. Artan kira fiyatları ve konut almanın zorlaşması, ev sahibi olma isteğini yeniden öncelikli hale getiriyor." dedi.

Konut Sahipliği Oranı Düşüşte: Çözüm Kamu-Özel İşbirliği

Araştırma sonuçları, konut sahipliği oranının 2024 itibarıyla yüzde 56,1’e gerilediğini ve bunun 2007’den bu yana en düşük oran olduğunu gösterdi. Dar gelirli kesimde konut sahipliği oranı yüzde 61’den yüzde 45’e düşerken, kiracı sayısı neredeyse iki katına çıktı.

Kumova, sosyal ve erişilebilir konut üretiminin yalnızca TOKİ’ye bırakılmaması gerektiğini vurgulayarak, "Orta ve üst gelir grubunda başarıyla uygulanan kamu-özel sektör işbirliği modelinin, sosyal konut üretiminde de uygulanması önemli bir çözüm olacaktır." şeklinde konuştu.