Çok karşılaşılır “hayatınızı değiştirecek…” şeklinde başlayan başlıklı yazılar, kitaplar, kayıtlar, seminerlere kişisel gelişim, motivasyon, satış gibi alanlarda…
Gerçekten bir anda hayatınızın gidişatı değiştirilebilir mi?
Emin değilim.
Verilen bir karar ile, özen gösterilen bazı hayata bakış ve iş yapış tarzları ile, gerçekleştirilmeye başlanan ufak değişikliklerle dilediğimiz andan itibaren hayatımızın istenilmeyen yönden arzu edilen yöne doğru dönüştürülebileceğine ise tüm kalbim ve aklımla inanıyorum.
Gelelim başlıktaki üç kelimeye. Bu üç kelime üzerine kitaplar yazılabilir, yazılmıştır da. Biz burada kendi düşüncelerimizi mümkün olduğu kadar öz ve sade ifade etmeye çalışalım şimdi.
İlk kelimemiz olan “hayır” aslında dönüşümün zihindeki başlangıcıdır. İnsanoğlu gerçekten ikna olmadığı hiçbir şey uğruna kendisine teklif edilene “hayır” diyemez.
İşin için “hayır” ifadesi girdiğinde bir tercih söz konusudur ve o anda çok doğru bir muhakeme yürütmek gerekir. Önerilen nedir, onu kabul edersek ne olur, reddedersek ne olur, neden reddetmeliyim, neden kabul etmeyeyim gibi…
Bu noktada bize düşen en başta gerçekten sebeplerimizi, hedeflerimizi, önceliklerimizi iyi belirlemektir.
Eğitimlerimde bahsederim, insanları başarıya da başarısızlığa da götürenlerin aslında birkaç basit yargılama hatası olduğundan. Yürüyüşle sigara, brokoli ile baklava, sevdiklerine vakit ayırmak yerine işkolik olmak gibi.
Tüm bu seçim noktalarında bize ışık tutacak bir plana ihtiyacımız vardır. Neden ve nelere “hayır” dememiz gerektiğini bilirsek gerisi çok kolaydır.
Gayrimenkul danışmanlığında da önüne gelen her teklife balıklama atlayan, bir deneyelim ne kaybederiz ki diyen, taş atıp kolumuz mu yorulacak ya tutarsa diyen meslektaşlarımdan ne yazık ki bir müddet sonra sadece yakınma, şikayet ve bahaneler duyarız.
Bize düşen doğrularımızı belirlemek ve sonrasında bunlara uymayan her teklife “hayır” diyebilmektir.
Sıklıkla söylediğim bir konuda şudur ki; kibarca, kırmadan dökmeden, kapıları kapatmadan, gemileri yakmadan “hayır” diyebilmek de büyük bir meziyettir; buna özel ileride bir yazı kaleme alırım.
Gelelim ikinci kelimemiz olan “sadece”ye…
Dünyada adını bildiğimiz, gerçekten başarılı insanların neredeyse tamamı hayatlarını “sadece” bir konu, bir alana adamışlardır.
Siyasetten ekonomiye, bilimden spora, sanattan iş hayatına başarılı insanları incelediğinizde tek bir noktada tüm enerjilerini odakladıklarını görürsünüz.
Bir tek konuda binlerce hatta on binlerce saatini harcamış insanların ulaştığı ustalığa, başarıya ve yaratıcılığa saygı duymamız ve bunu kendi yaşantılarımıza uyarlamamız gerekir.
Burada da tüm hayatımı adadığım uzmanlaşmak fikri ve gayrimenkul danışmanlığında uzmanlık bölgesi / konusu çalışması akla gelmeldir.
Gayrimenkul danışmanlığında yukarıdaki iki kritik kelimeyi bir arada kullandığımızda da karşımıza sonuç olarak üçüncü anahtar kelimemiz çıkar: “İki”
Bugün dünyada hangi alana bakarsanız bakın, piyasanın çok büyük bir kısmına hakim olan “iki” temel aktör görürsünüz.
Gazlı içecekler piyasasından fast food zincirlerine, e-ticaret şirketlerinden işletim sistemlerine, siyasi parti dağılımlarından spordaki ezeli rekabetlere baktığınızda karşınıza hep pazarın büyük kısmına hakim “iki” oyuncu vardır.
Birer ticari işletme olarak bizlere düşen de, önceliklerimizi ve uzmanlaşacağımız “sadece” bir alanı belirledikten sonra o alana odaklanmak, bunun dışında gelen tüm tekliflere “hayır” diyebilmek ve bunlar sayesinde de bizim sektörümüz söz konusu olduğunda hedef kitlemizin aklına ilk “iki” sırada gelmeye çalışmak olmalıdır.
Yukarıdaki cümle ve bu üç kelime üzerine kurulacak bir iş yapış sisteminin dünyanın neresinde olursa olsun, hangi sektörde olursa olsun, hangi zaman diliminde olursa olsun başarıya ulaşmaması mümkün değildir.
Tabi ki söz konusu başarı hedefine bir anda ulaşılamaz, ancak unutmayın en basit yemeklerden olan makarnanın bile pişmesinin bir süresi, süreci vardır. Eğer bunu gerektiğinden daha hızlı bir hale getirmeye çalışırsanız karşınıza hazır noodle’lar çıkar ki tüm listelerde sağlığa en zararlı yiyecekler kategorisindedirler.
Kısacası bir şeyi bir noktadan daha fazla hızlandıramazsınız.
Hayatınızın her alanında kendi doğrularınızı belirlediğiniz, sonrasında da onlardan asla vazgeçmeden azimle, sebatla yolunuza devam ettiğiniz günler dilerim.
Haftaya görüşmek üzere…